Cypherpunk terimi, 1980'lerin sonuna doğru oluşan eylemci bir hareket olarak tanımlanır. Cypherpunk kavramı, bir veriyi özel yollarla kodlayan ve gizlenen kodu çözen algoritma anlamına gelen "cypher" sözcüğü ile düzen karşıtı anlamı taşıyan "punk" kelimelerinden türetilmiştir. Cypherpunk, hareketinde kriptografi tekniği kullanılarak kişisel gizlilik ve özgürlüğü savunmaya yönelik eylemler yapılmıştır.
Kriptografi 1970’lere kadar sadece devlet kurumları ve askeri departmanlar tarafından kullanılıyordu. ABD Ulusal Standartlar Bürosu ve Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) 1970'lerde IBM tarafından geliştirilen Veri Şifreleme Standardı algoritmasını yayınladı.
1976 yılında Whitfield Diffie ve Martin Hellman tarafından “New Directions in Cryptography” (Kriptografide Yeni Yönler) makalesi yayınlandı. Whitfield Diffie ve Martin Hellman ikilisi, günümüzde açık anahtarlı kriptografi tekniğinin öncüleri olarak bilinir. Cypherpunk hareketi ise 1976’da yayınlanan bu makaleden esinlenerek ortaya çıktı. Cypherpunk'lar 1997’de neredeyse 2000 aboneden oluşan bir posta listesi haline geldi.
1996 ile 1999 arasında, bir gün içerisinde politika ve felsefe gibi konuların tartışıldığı 30 mesaj yayınlanırdı. Cypherpunk’lar aynı zamanda birden fazla kriptografi altyapısına sahip uygulama üzerinde de çalıştı. Cypherpunk’lar tarafından geliştirilen projelerden biri de gizlilik odaklı çalışan “Pretty Good Privacy (PGP)” programıdır.
Kriptografi tekniği, blockchain ve kripto varlık alanlarında önemli bir role sahiptir. Adam Back ve Nick Szabo gibi sektörde tanınan isimlerinden bazıları da Cypherpunk katılımcılarıdır.
Cypherpunk'lar internetin insanlar için merkezi bir hale gelmesini savunuyorlardı. Hükümetler internetin farkına varıp önemini anlamaya başladığında, takip etmek ve sansürlemek için harekete geçeceklerdi. Cypherpunk'lara göre, internetin özgürlüğünü sağlamanın tek yolu kriptografi tekniği kullanmaktı.
Popüler Cypherpunk’lar Kimlerdir?
Cypherpunk’lar, gizliliğe, özgürlüğe ve kriptografiye çok önem veren bir topluluktur. Cypherpunk katılımcılarından popüler isimlerden bazıları şunlardır:
- Timothy C. May
- Julian Assange
- Phil Zimmermann
- Nick Szabo
Cypherpunk ve Kripto Varlıkların Başlangıcı Nasıl Gerçekleşti?
Cypherpunk hareketinin başladığı ilk makale, David Chaum tarafından yazılan “Numbers Can Be a Better Form of Cash Than Paper” (Rakamlar Kâğıttan Daha İyi Bir Nakit Biçimi Olabilir) adlı makaledir. Bahsi geçen bu makale içerisinde ilk kez paranın dijitalleştirilmesinden bahsedildi. Makalenin yazarı David Chaum’un “Digicash” isimli bir dijital varlık girişimi de olmuş ama dönemin şartlarından dolayı başarılı bir sonuç elde edememiştir.
Blockchain’den ise ilk kez araştırmacı Stuart Haber ve W. Scott Stornetta tarafından 1991 yılında bahsedilmiştir. Stuart Haber ve W. Scott Stornetta, blockchain teknolojisi ile dijital verilere değiştirilemeyen bir zaman damgası uygulama fikrini öne sürmüştür. Belgelerin güvenli kalması ve değiştirilmemesi için bilgisayar gücü kullanılarak hesaplama çözümünü de ortaya atmışlardır.
Konuyla ilgili bir başka önemli belge olan Kripto Anarşist Manifestosu ise 1992 yılında yayınlanmıştır. Söz konusu manifestoda, kişi ve kurumların gizlilik içerisinde iletişim kurabilmesinden bahsedilmiştir.
1993 yılında yayınlanan Cypherpunk Manifestosu’nda ise, anonim sistemlerin dijital imza kullanabileceği ve paranın dijital bir hale dönüştürebileceğinden bahsedilmiştir.
Cypherpunk Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
Manifestonun hikayesi, 1992 yılında Amerika’nın San Franscisco eyaletinde Timoty May, Eric Hughes ve John Gilmore çalışma ve fikirlerini düzenli olarak tartışmak için bir araya gelmişlerdir. Cypherpunk terimi ise bu toplantılardan bir tanesinde mizah yoluyla türetilmiştir. Toplantıların gündemini kriptografi, matematik, bilgisayar bilimi, anonimlik gibi kavramların siyaseti ve felsefesi oluşturuyordu.
Manifestonun yayınlanmasından sonra Cypherpunk listesi oluşturulmuştur. Cypherpunk ise ilk kez bu mail sisteminde kullanılmıştır. Cypherpunk’ın, “Yüksek teknoloji, düşük yaşam standartları” anlamına gelen Cyberpunk terimi ile karıştırılmaması gerekir.
2008 senesinde yaşanan kriz esnasında, 31 Ekim 2008 tarihinde Cypherpunk e-posta listesine “Bitcoin: Eşler Arası Bir Nakit Sistemi.” isimli bir mail iletilmiştir. Bitcoin makalesi, Cypherpunk hareketinden etkilenmiştir. Cypherpunk, benzer birçok akıma ilham kaynağı olmuştur.
Cypherpunk, gizliliği yükselten teknolojilerin geliştirilmesinde bir süredir önemli bir rol aldı. Her geçen gün yeni teknolojiler geliştirildikçe Cypherpunk’ın geleceğini etkileyen birçok yenilik de beraberinde doğuyor.
Cypherpunk Manifesto’suna yayınlandığı dil olan İngilizce hali ile aşağıda yer alan bağlantıyı kullanarak ulaşabilirsiniz.
www.activism.net/cypherpunk/manifesto.html
Cypherpunk Manifestosu’nun Türkçe çevirişinizi ise yazının devamında okuyabilirsiniz.
Cypherpunk Manifestosu
Gizlilik, elektronik çağda özgür bir toplum için gereklidir. Gizlilik bir sır olarak kalmayabilir. Özel bir konu, kişinin tüm dünyanın bilmesini istemediği bir şeydir, ancak gizli bir konu, kişinin kimsenin bilmesini istemediği bir şeydir. Mahremiyet yani gizlilik, dünyaya seçici bir şekilde kendinizi açıklama gücüdür.
İki tarafın bir şekilde aralarında işlem yapması durumunda, her birinin etkileşimlerine dair bir anısı vardır. Her iki taraf da kendi anısı hakkında konuşabilir; bunu kim nasıl engelleyebilir? Buna karşı kanunlar çıkarılabilir, ancak gizlilikten daha da temel olan konuşma özgürlüğü, açık bir toplum için temel niteliktedir; hiçbir konuşmayı kısıtlamak istemeyiz. Birçok kişi aynı forumda birlikte konuşursa, her biri diğerleriyle de konuşabilir ve bireyler ve diğer taraflar hakkında bilgi toplayabilir. Elektronik iletişimin gücü bu tür grup konuşmalarını mümkün kılıyor ve sırf biz istiyoruz diye ortadan kalkmayacaktır.
Gizlilik istediğimizden dolayı, her bir işlemin taraflarının yalnızca o işlem için doğrudan gerekli olan bilgiye sahip olduğundan emin olmalıyız. Herhangi bir bilgiden konuşulabileceği için, mümkün olduğunca azını açığa çıkarmamız gerekir. Çoğu durumda kişisel kimlik belirgin değildir. Bir mağazada bir dergi satın aldığımda ve nakit para verdiğimde, kim olduğumu bilmelerine gerek yoktur. Elektronik posta sağlayıcımdan mesaj göndermesini ve almasını istediğimde, sağlayıcımın kiminle konuştuğumu ne söylediğimi veya başkalarının bana ne söylediğini bilmesine gerek yoktur; sağlayıcımın yalnızca mesajı oraya nasıl ulaştıracağını ve onlara ne kadar ücret ödemem gerektiğini bilmesi gerekir. Kimliğim işlemin altında yatan mekanizma tarafından ifşa edildiğinde, gizliliğim yok olur. Burada kendi bilgimi kendi isteğime göre seçemediğimden; kendimi her zaman ifşa etmek zorunda kalmış olurum.
Bu nedenle, açık bir toplumda gizlilik anonim işlem sistemlerini gerektirir. Şimdiye kadar nakit para bu tür sistemlerin başında geliyordu. Anonim bir işlem sistemi gizli bir işlem sistemi değildir. Anonim bir sistem bireylere kimliklerini sadece istedikleri zaman açık etme yetkisi verir; gizliliğin özü budur.
Açık bir toplumda gizlilik de kriptografi gerektirir. Eğer bir şey söylersem, bunun sadece duymasını umduğum kişiler tarafından duyulmasını isterim. Eğer konuşmamın içeriği tüm dünyaya açıksa, mahremiyetim yok demektir. Şifrelemek gizlilik arzusunu belirtmektir ve zayıf kriptografi ile şifrelemek gizlilik arzusunun çok fazla olmadığını gösterir. Ayrıca varsayılan anonimliğin aksine kişinin kimliğini güvence ile ifşa etmesi kriptografik imzayı gerektirir.
Hükümetlerin, şirketlerin ya da diğer büyük, meçhul kuruluşların bize hayırseverliklerinden dolayı gizlilik vermelerini bekleyemeyiz. Bizim hakkımızda konuşmak onların yararınadır ve konuşacaklarını da beklemeliyiz. Onların konuşmalarını engellemeye çalışmak, bilginin gerçeklerine karşı savaşmaktır. Bilgi sadece özgür olmak istemez, özgür olmayı arzular. Bilgi mevcut depolama alanını doldurmak için genişler. Enformasyon dedikodunun daha genç ve daha güçlü kuzenidir; Enformasyon dedikoduya göre daha çeviktir, daha fazla göze sahiptir, daha fazla şey bilir ve daha az şey anlar.
Herhangi bir gizlilik beklentimiz varsa, kendi gizliliğimizi savunmalıyız. Bir araya gelmeli ve anonim işlemlerin gerçekleşmesine olanak tanıyan sistemler yaratmalıyız. İnsanlar yüzyıllardır fısıltılar, karanlıklar, zarflar, kapalı kapılar, gizli el sıkışmalar ve kuryelerle kendi gizliliklerini koruyorlar. Geçmişteki teknolojiler güçlü gizliliğe izin vermiyordu, ancak elektronik teknolojiler buna izin veriyor.
Biz Cypherpunk'lar kendimizi anonim sistemler inşa etmeye adadık. Gizliliğimizi kriptografi ile, anonim posta yönlendirme sistemleri ile, dijital imzalar ile ve elektronik para ile savunuyoruz.
Cypherpunk'lar kod yazar. Birilerinin gizliliği savunmak için bir yazılım yazması gerektiğini biliyoruz ve birileri yazmazsa gizliliği elde edemeyeceğimize göre, biz yazacağız. Kodumuzu yayınlıyoruz, böylece Cypherpunk arkadaşlarımız onunla pratik yapabilmelerine ve oynayabilmelerine olanak tanıyoruz. Kodumuz dünya çapında herkesin kullanımı için ücretsizdir. Yazdığımız yazılımı onaylamamanız bizi pek ilgilendirmiyor. Yazılımın yok edilemeyeceğini ve geniş bir alana yayılmış bir sistemin çökertilemeyeceğini biliyoruz.
Şifreleme temelde özel bir eylem olduğu için Cypherpunk'lar kriptografi düzenlemelerine karşı çıkarlar Şifreleme eylemi aslında bilgiyi kamusal alandan uzaklaştırır. Kriptografiye karşı yasalar bile ancak bir ulusun sınırlarına ve şiddet gücüne kadar etkili olabilir. Kriptografi kaçınılmaz olarak tüm dünyaya yayılacak ve buna olanak tanıyan anonim işlem sistemleri de beraberinde yayılacaktır.
Cypherpunks, ağları gizlilik açısından daha güvenli hale getirmek için aktif olarak çalışıyor. Gelin birlikte hızla ilerleyelim.
İleri.
Eric Hughes <[email protected]>
9 Mart 1993