İlgili düzenlemeler, kripto varlıkların kullanımını ve ticaretini belli bir miktar yasalar altında kontrol altına almaya çalışan otoriteler tarafından kullanılır. Bu otoriteler ise devletler gibi düzenleyici kurumlar olabilir.
SEC (U.S. Securities and Exchange Commission/ Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu), kripto varlıklara artan ilginin farkına vardı ve kendisi de birkaç düzenleme girişiminde bulundu. Yakın geçmişte SEC, ICO’ların (Initial Coin Offering) bir çeşit menkul kıymet olduğunu ve aslında kendi düzenleme alanına girdiğini açıkça beyan etmiştir.
SEC, herhangi bir varlığın menkul kıymet olup olmadığını tespit etmek için Howey testini kullanır. Bu Howey testi sonucunda SEC, varlığın bir menkul kıymet olup olmadığına karar verir. Karar aşamasından sonra ise varlık ile eğer menkul kıymet olarak görülürse, buna göre gerekli düzenlemeler gerçekleştirilir. Eğer varlık bir menkul kıymet olarak değerlendirilmezse hiçbir düzenleme uygulanmaz.
SEC her ne kadar kripto varlıklar ile ilgili itirazlara ve karşıt görüşlere maruz kalsa da bu konuda sergilediği tutumu değiştirmedi ve kripto varlıkları hala Howey testine göre değerlendirmeye devam ediyor.
Howey testinin mucidi William John Howey, Florida’da oldukça geniş portakal bahçeleri olan birisiydi. Howey, bu portakal bahçelerin yarısını kendi kullanımı için özel olarak ayırdı. Portakal bahçelerinin kalan diğer yarısını ise gelecekte yapacağı yatırımları finanse edebilmek için kullandı. Bu kalan portakal bahçelerini metrekare ile parselledi. Daha sonra ise her bir parseli gayrimenkul sözleşmeleri ile satışa çıkardı. İnsanlar ise bu bölünmüş parselleri belli bir ücret karşılığında Howey’den satın aldı.
Howey, bu portakal bahçeleri ile dolu araziyi pazarladı. Bölgede sahip olduğu bir oteli de bu pazarlama için kullandı. Howey, portakal bahçelerine ilgi duyan herkese önemli oranda kâr elde edebileceklerini vaat etti.
Howey’in satılığa çıkarmış olduğu bu portakal bahçelerini satın alanlar, Florida sakinleri veya çiftçiler değildi. Aksine yatırım yapan kişilerin çoğu, tarımda hiçbir tecrübesi bulunmayan ve portakal bahçeleri ile kendi başlarına ilgilenebilecek becerisi veya donanımı olmayan profesyonel yatırımcılar ve iş adamlarıydı.
Howey’in bu şirketi, yaptığı tüm bu işlemlerden hiçbirisini SEC’e bildirmediği için SEC tarafından dava edildi. SEC ise daha sonra Howey’e açtığı bu davayı Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi’ne kadar taşıdı. Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi, 1946 tarihinde Howey ve SEC arasındaki bu dava ile ilgili nihai kararını duyurdu. Yüksek Mahkeme, Howey’in portakal bahçeleri için hazırladığı bu anlaşmayı “bir yatırım sözleşmesi” olarak değerlendirdi. Howey ve SEC arasındaki davada verilen bu karar, daha sonra emsal niteliği kazandı. Herhangi bir varlığın bir menkul kıymet olup olmadığını tespit etmek için kullanılan Howey testi oluşturuldu. Howey testinin 4 ana kriteri de bu davadan sonra belirlendi.
Howey Testinin Kriterleri Nelerdir?
Howey testinin 4 ana kriteri bulunur. Bu kriterler şunlardır:
- Söz konusu varlık, para karşılığında mı elde edildi?
- Söz konusu varlık için yapılan yatırımdan kâr elde edilmesi planlanıyor mu?
- Söz konusu varlık ile ilgili yatırım, bir şirkete veya girişime mi yapıldı?
- Söz konusu varlıktan sağlanan kâr, herhangi üçüncü bir tarafın ya da müteşebbislerin çabaları sonucunda mu elde edildi?
Howey testinde yukarıdaki tüm bu kriterler değerlendirilir. Değerlendirme sonucu bahsi geçen varlığın menkul kıymet olup olmadığı tespit edilir.
SEC, bu Howey testini yıllar boyunca uyguladı. Bu testin sonuçları doğrultusunda SEC tıpkı Howey gibi birçok farklı şirkete çeşitli davalar açtı. SEC, kripto varlık dünyasında ise 2019 yılının Eylül ayı içerisinde, EOS’un kurucusu olan Block.One isimli şirketi, 2017 yılında gerçekleştirdiği bir ICO sebebiyle, yasal kaydı bulunmayan menkul kıymet satışında bulunmakla suçladı. Block.One kurucuları ise bu olay karşısında büyük bir kurnazlık ile topladıkları fonun %1 dahi olmayan bir tutar olan 24 milyon dolarlık cezayı ödedi ve dava kapandı. Yine aynı yıl içerisinde KIK kripto platformuna benzer sebeplerden SEC tarafından dava açıldı. KIK Platformu 5 milyon dolar cezayı ödeyince ise dava kapandı. Daha sonra SEC tarafından bir dava da John McAfee’ye sahte ICO’lar ile ilgili açıldı. Aralık 2020 tarihinde ise SEC, kripto dünyasında oldukça popüler olan Ripple’a dava açtı. SEC, bu davada Ripple’ı son 8 yıl içerisinde 1,3 milyar dolarlık kayıtsız menkul kıymeti XRP formunda satmak ile suçladı.