1969 yılı içerisinde Amerika Birleşik Devletleri askeri iletişimi sağlamak için ARPANET (Advanced Research Projects Authority Net) isimli bir proje üretti. Bu proje en temelinde askeri amaçlı iletişim noktalarında bulunan bilgisayarların birbiriyle haberleşmesini sağlıyordu. Bu sayede tek bir iletişim noktası herhangi bir saldırıya uğrasa da diğer noktalar birbiriyle iletişime geçebiliyordu. Bu sistem bugün kullanılan internetin ilk sürümü olarak da tanımlanır.
ARPANET sonrasında üniversitelerin birbirleri ile bilimsel çalışmalarını paylaşabilmeleri için 1986 yılında NSFNET (National Science Foundation) isimli bir sistem daha kuruldu. Aynı zamanda Compuserve isimli ticari amaçlı ağlar da kullanıma sunuldu. Farklı bilgisayarların birbirleriyle ortak iletişim kurabilmesini sağlamak için TCP/IP (Transmission Control Protocol / Internet Protokol) protokolü de geliştirildi. TCP/IP protokolü takiben ise WWW (World Wide Web) isimli yayınlanan tüm bilgilerin tek kanal üzerinde toplanmasını sağlayan uzantı geliştirildi. WWW sayesinde yazı, görsel, ses, animasyon ve video benzeri farklı yapıdaki verilerin yayınlanabilmesi ve bu verilere erişim sağlanabilmesi de mümkün hale geldi.
Modern internetin gelişimi bu şekilde gerçekleşirken, yıllar içerisinde internet üzerinde depolanan veri boyutu giderek arttı. Aynı zamanda sunucular ve servis sağlayıcıları da çeşitlendi ve gelişti.
İnternet kullanımı ve bilgisayar dünyasında herhangi bir veri, bir cihazdan diğer bir cihaza internet yoluyla aktarılır. Bilgiler dünyanın dört bir yanındaki sunuculardan bilgisayarlara, bilgisayarlardan tekrar sunuculara doğru hareket edebilir. Bağlantı hızı ve bant genişliği gibi durumlar da gözetildiğinde bir verinin aktarılma süresi değişiklik gösterebilir. Bilgisayarlar arasındaki IO gecikmesinden ağ gecikmesine kadar farklı farklı gecikmeler yaşanabilir.
Bu gecikme sürelerinin teknik anlamda tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmasa bile çok düşük seviyelere düşürülmesi mümkündür. Gecikme ne kadar yüksek olursa herhangi bir internet sitesinin yanıt verme hızı da bir o kadar yavaşlar. Bu nedenle kullanıcılar daha uzun süreler beklemek zorunda kalır.
Yüksek gecikme süreleri, online hizmetlerde, video oyunlarında ve internet üzerinden izlenen videolarda yavaşlamalara neden olur.
Gecikme Nedir?
İnternet bağlantınızın tepki hızı olarak da nitelendirilebilecek bir kavram olan gecikme, (latency) bir veri paketinin gönderilen kaynaktan çıkması, hedefe varması ve daha sonra geri dönmesini kapsayan süreçtir. Örnek vermek gerekirse bir bilgisayardan başka bir şehirde bulunan sunucuya bir veri gönderilir. Bu veri gönderilmeye başlandığında saat 12:00:00.000’ken, veri sunucuya ulaştığında ise saat 12:00:00.085 olur. Bu iki zaman dilimi arasındaki 85 milisaniyelik fark, internet bağlantısında bulunan gecikmeyi ifade eder.
Gecikmenin Ölçü Birimi Nedir?
Gecikmenin yaygın ölçü birimi ping’dir. Ping, bir milisaniye değeri olarak da tanımlanır. 50-100 milisaniye arası bir gecikme her ne kadar kabul edilebilir sayılsa da 0-50 milisaniye aralığı global standartlara göre iyi kabul edilen gecikme aralığıdır. Herhangi bir gecikme aralığı her ne kadar düşük olursa, internet bağlantıları gerçek zamana bir o kadar yakın şekilde verileri işleyebilir. Bu aralık düşük olduğu zaman, gecikme sürelerinden en çok şikayet edildiği durumlar olan video oyunlarının ve izlenen videoların performansı da artar.
Neden Gecikme Olur?
İnternet bağlantılarında gecikme yaşanmasının birçok farklı sebebi olabilir. Bu gecikmelerin en yaygın sebeplerinden bazıları şunlardır:
- Ağ trafiğinde yaşanan aşırı yoğunluk
- İnternet bağlantısı türüne göre gecikme (Kablolu veya kablosuz bağlantı)
- Veri gönderimi ve alımı yapacak bilgisayar ya da sunucular arasındaki mesafe
- Erişilmeye çalışılan internet sitelerinin içerikleri
Gecikme Nasıl Azaltılır?
Gecikmeyi düşürmek için birçok yöntem kullanılabilir. Arka planda internet kullanan uygulamalar ve gereksiz sekmeler kapatılarak gecikme oranı düşürülebilir.
İnternet modemine bağlı olan birden fazla donanım (telefon, bilgisayar, tablet, akıllı TV vb.) bulunuyorsa, bu durum internet hızında ciddi azalmalara neden olabilir. Bunun önüne geçmek içinse kullanılmayan cihazların ve donanımların internet bağlantısı bir süreliğine kesilebilir.
İnternet üzerinden dosya ve veri indirmesi gerçekleştirmek de gecikme süresini artıran bir durumdur. İnternet üzerinden oyun, film, dizi veya veri indirmek gibi işlemler gerçekleştirirken internetin kullanılması durumunda, internet bağlantısının hızı kullanıcının istediği düzeylerde olmayabilir. Kullanıcılar dosya indirme işlemlerini aktif olarak internet kullanmadıkları zaman dilimlerinde gerçekleştirerek bu durumdan kaçınabilir.
Gecikme değerinin tamamen sıfırlanması, veri alışverişinin çalışma prensibi sebebiyle imkansızdır. Ancak, gecikmeyi azaltmak ve daha hızlı işlem yapabilme kabiliyetini artırmak mümkündür. Bunun için yapılabilecekler şunlardır:
- Ağ hızını artırmak
- Ağ yapılandırmasını optimize etmek
- Cihazlar arası mesafeyi azaltmak
- Önbelleği kullanmak
- Cihazları güncellemek
- Ağ yükünü azaltmak
Ağ Hızını Artırmak
İnternet bağlantısı hızını artırarak latency değerini azaltabilirsiniz.
Ağ Yapılandırmasını Optimize Etmek
Ağ yapılandırmasının doğru bir şekilde tasarlanmış tercihler arasından seçilmesi, gecikmeyi azaltmaya yardımcı olabilir.
Cihazlar Arası Mesafeyi Azaltmak
Cihazların birbirlerine daha yakın olması, veri transferi için gereken mesafeyi azaltır ve bu da gecikmeyi azaltır.
Önbelleği Kullanmak
Önbellekte verilerin bir kısmının kaydedilmesi, veri transfer hızını artırabilir. Bu sayede veriler önbellekten daha hızlı alınabilir ve gecikmenin azaltılması sağlanabilir.
Cihazları Güncellemek
Mevcut cihazların güncellemesini aksatmamak da gecikmeyi düşürecektir.
Ağ Yükünü Azaltmak
Bir ağdaki bağlı cihazların sayısını düşük tutmak ve kullanılmayan cihazların ağ bağlantısının kesilmesini sağlamak da gecikmeyi azaltır.